Trafik kazasında haksız kusur oranı belirlendiğinde haklarınız ciddi şekilde etkilenebilmektedir. Kazalarda kusur oranları %0, %50 veya %100 gibi değişken oranlarda belirlenebilmektedir. Bu oranlar, sigorta şirketlerinin ödeyeceği tazminatı doğrudan etkiler. Bu durumda, yanlış hesaplanan bir oran, maddi ve manevi olarak büyük kayıplara yol açabilmektedir.
Biz bu yazımızda, haksız bir şekilde belirlenen kusur oranına nasıl itiraz edebileceğinizi, mahkeme sürecini ve olası sonuçları detaylı olarak ele alacağız. Böylece haklarınızı korumak için yapmanız gerekenleri adım adım öğrenebileceksiniz.
Trafik kazalarında haksız kusur oranı belirlenmesinin çeşitli nedenleri vardır. Öncelikle, kaza tespit tutanağının eksik veya hatalı düzenlenmesi en yaygın sorunlardan biridir. Tutanak, kazanın oluş şeklini, tarafların ifadelerini ve kaza sırasında meydana gelen ihlalleri içermesi gerekmektedir. Ancak, çoğu zaman bu bilgiler yeterince detaylı aktarılmamaktadır.
Bununla birlikte, fotoğraf eksikliği de kusur oranının yanlış belirlenmesine yol açabilmektedir. Kaza yerinin, araçların ve kazaya ilişkin detayların doğru açılardan fotoğraflanması gerekmektedir. Ancak sürücüler genellikle şok veya stres altında olduklarından, bu adımı atlayabilmekte veya yetersiz fotoğraflar çekebilmektedir.
Sigorta şirketleri tarafından yapılan değerlendirme süreci de hatalara açıktır. Şirketler, kendilerine ulaşan kaza tespit tutanağını ve ek belgeleri inceleyerek 3 iş günü içinde kusur oranını belirlemek zorundadır. Bu kısa süre içinde yapılan değerlendirmelerde kusur oranları sadece %0, %50 ve %100 olarak belirlenmektedir. Başka oranlar kullanılmamaktadır. Bu katı sınırlama, karmaşık kazalarda adil bir değerlendirmeyi zorlaştırabilmektedir.
Ayrıca tanık ifadeleri ve kamera görüntüleri gibi önemli kanıtların değerlendirilmemesi de hatalı sonuçlara yol açabilmektedir. Bu tür deliller, taraflar arasında anlaşmazlık olması halinde olayın daha net anlaşılmasına yardımcı olur. Fakat her zaman bu tür kanıtlar mevcut olmayabilmekte veya değerlendirme sürecinde yeterince dikkate alınmayabilmektedir.
Teknik değerlendirme hataları da sık görülen sorunlardandır. Araçların hızları, fren izleri veya kaza sırasındaki diğer teknik veriler hatalı değerlendirildiğinde, kusur oranı sorgulama sonuçları gerçeği yansıtmayabilmektedir. Özellikle olay yerindeki yanlış bilgi aktarımı ya da sigorta şirketlerinin değerlendirme sürecinde yaptığı hatalar, kusur oranlarının hatalı belirlenmesine neden olabilmektedir.
Dolayısıyla, kazada kusur oranı öğrenme sürecinde bu faktörlerin tümünü göz önünde bulundurmak ve hatalı bir değerlendirme yapıldığını düşündüğünüzde hızlıca harekete geçmek önemlidir.
Haksız kusur oranı verildiyse, yasal haklarınızı kullanabilmeniz için belirli bir süre içinde harekete geçmeniz gerekmektedir. Öncelikle, sigorta şirketlerinin kusur kararlarına 5 iş günü içerisinde itiraz edebilirsiniz. Bu süre içinde değerlendirmeye etki edebilecek ilave bilgi ve belge sunabilirsiniz. Böylelikle sigorta şirketinden kusur oranının tekrar değerlendirilmesini talep edebilirsiniz.
İtiraz sürecinde izlemeniz gereken adımlar şunlardır:
Eğer kazaya karışan her iki aracın sigorta şirketi aynıysa, SBM'nin "Kaza Tespit Tutanağı (KTT) Sorgulama ve İtiraz" sekmesinden plaka ve şasi, motor numarası ya da T.C. kimlik numarası gibi bilgilerle tutanak ve kusur oranı sorgulaması yapabilirsiniz. Sigorta şirketine yapılan kusur itirazınız sonuç vermezse, Sigorta Tahkim Komisyonu'na başvuru formu ve ücretle birlikte 10 gün içinde itiraz edebilirsiniz. Tatmin edici bir sonuç alamamanız halinde ise, kusur oranının yeniden değerlendirilmesi için Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurarak bilirkişi raporu talep edebilirsiniz.
Sonuç olarak, haksız kusur oranına itiraz edilmesi, haklarınızın korunması için kritik öneme sahiptir. Ancak bu sürecin zamanında ve doğru belgelerle başlatılması şarttır.
Mahkemeye başvurmak, haksız kusur oranı belirlendiğinde başvurabileceğiniz en etkili yoldur. Öncelikle, kusur oranlarına itiraz için Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açabilirsiniz. Buna göre, eğer sigorta şirketine karşı dava açacaksanız, Asliye Ticaret Mahkemesi yetkilidir.
Mahkeme süreci, kusur oranınızın yeniden değerlendirilmesi için bilirkişi raporu alınmasıyla başlar. Bilirkişiler, kaza tespit tutanağı, fotoğraflar, tanık ifadeleri ve varsa kamera kayıtları gibi tüm delilleri inceleyerek tarafsız bir değerlendirme yapar. Ayrıca, Türk Borçlar Kanunu'nun 74. maddesine göre, hukuk hakimi ceza mahkemesinin belirlediği kusur oranı ve beraat kararı ile bağlı değildir. Ancak maddi olgulara dair kararlarla bağlıdır.
Dava sonucunda mahkeme, adil bir kusur oranı belirleyerek kesin hüküm verir. Kusur oranı sorgulama sürecinizde aldığınız olumsuz sonuçlar, mahkeme kararıyla değişebilmektedir. Bu durumda, daha önce ödemek zorunda kaldığınız tazminatları geri alabilirsiniz veya karşı taraftan tazminat talep edebilirsiniz. Kazada %100 kusurlu sayılmışsanız ve bu oran mahkeme kararıyla düşürülebilmektedir. Bu durumda, karşı tarafın sigorta şirketinden tazminat alma hakkı kazanırsınız.
Davalar ortalama 9-12 ay sürmektedir. Maddi hasarlı kazalarda kusur oranına itiraz süresi 2 yıl iken, yaralanma durumunda 8 yıl, ölümlü kazalarda ise 15 yıla kadar uzayabilmektedir. Kazada kusur oranı öğrenme ve buna itiraz süreci, profesyonel hukuki destek almanızı gerektirmektedir. Zira avukatlar itiraz dilekçelerinin hazırlanması, delillerin toplanması ve mahkemede temsil konularında size yardımcı olur. Mahkeme kararıyla kusur oranınızın düzeltilmesi, maddi kayıplarınızı telafi etmenin yanı sıra, sigorta hasarsızlık indirimi, trafik ceza puanları ve ceza davalarındaki durumunuzu da olumlu yönde etkileyecektir.
Şüphesiz, kazada kusur oranı öğrenme sürecini başından itibaren dikkatle yönetmek, haklarınızı korumanın en etkili yoludur. Tüm delilleri zamanında toplayarak ve gerektiğinde uzman desteği alarak, haksız bir durumla karşılaşmanız halinde haklarınızı savunabilirsiniz. Sonuç olarak, trafik kazası gibi zor bir deneyimin ardından, adaletin yerini bulması için gerekli adımları atmaktan çekinmeyin.
Sigorta şirketine 5 iş günü içinde yazılı başvuru yapabilmektedir. Sonuç alamazsanız Sigorta Tahkim Komisyonu'na başvurabilir veya son çare olarak mahkemeye gidebilirsiniz. İtiraz sürecinde kaza fotoğrafları, tanık ifadeleri gibi ek belgeleri sunmanız önemlidir.
%100 kusurlu bulunmanız durumunda karşı tarafın sigortası hasarınızı karşılamaz. Kasko sigortanız yoksa tüm masrafları kendiniz ödemek zorunda kalırsınız. Ayrıca, trafik ceza puanlarınız ve sigorta primleriniz olumsuz etkilenebilmektedir.
Mahkeme kararıyla kusur oranınız düşürülürse, daha önce ödediğiniz tazminatları geri alabilir veya karşı taraftan tazminat talep edebilirsiniz. Örneğin, %100 kusurlu sayılmışken oranınız düşerse, karşı tarafın sigortasından tazminat alma hakkı kazanırsınız.
Kazada asli kusurlunun belirlenememesi durumunda, kusur oranları genellikle her iki tarafa eşit olarak paylaştırılmaktadır. Bu durumda, her iki taraf da %50 kusurlu kabul edilmektedir. Tazminat hesaplamaları buna göre yapılmaktadır.
Maddi hasarlı kazalarda kusur oranına itiraz süresi 2 yıldır. Ancak yaralanma durumunda bu süre 8 yıla, ölümlü kazalarda ise 15 yıla kadar uzayabilmektedir. Bu nedenle, haksız bir durum olduğunu düşünüyorsanız mümkün olan en kısa sürede harekete geçmeniz önemlidir.