Trafik kazası tazminatı konusu, 2024 yılında ülkemizde meydana gelen 1 milyon 444 bin 26 adet trafik kazası göz önüne alındığında oldukça önemli bir hale gelmektedir. Bu kazaların 266 bin 854 adedi ölümlü veya yaralanmalı olarak kayıtlara geçmiştir. Buna göre, kaza sonrası haklarımızın bilinmesi ve gerekli tazminatları talep edilmesi hem maddi hem de manevi açıdan önemlidir.
Trafik kazaları sonrasında mağdurların yaşadıkları zararları tazmin etmeleri için başvurabilecekleri çeşitli durumlar bulunmaktadır. Bu zararlar, yaralanmadan ölüme, maddi hasardan ekonomik kayıplara kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Her bir durumda trafik kazası tazminatı talepleri farklı şekillerde değerlendirilmektedir.
Yaralanmalı trafik kazası sonucunda kazazedeler fiziksel, psikolojik ve maddi zararlarının karşılanması için tazminat talep edebilmektedir. Bu tazminat türü, kişinin tedavi masraflarını, iş göremezlik dönemlerindeki gelir kaybını, kalıcı hasarları ve manevi zararları kapsamaktadır. Yaralamalı trafik kazası sigorta ödemesi genellikle belirli bir limit dahilinde ödenmektedir.
Yaralanmalı trafik kazası tazminatının temel amacı, mağdurun kazadan önceki mali ve sağlık durumuna olabildiğince yakın bir hale getirilmesidir. Yalnızca fiziksel yaralanmalar değil, aynı zamanda kazanın yol açtığı psikolojik etkiler de tazminat kapsamına girer.
Ölümlü trafik kazası sonucunda, hayatını kaybeden kişinin yakınları çeşitli tazminat türleri talep edebilirler. Bunların başında destekten yoksun kalma tazminatı gelmektedir. Bu tazminat, ölen kişinin hayat boyu desteğinden mahrum kalan kişilere ödenmektedir.
Ölümlü kazalarda tazminat oranı belirlenirken bazı faktörler dikkate alınmaktadır;
Genç yaşta hayatını kaybeden kişiler için kaza tazminatı oranı daha yüksek olmaktadır. Ayrıca, ölen kişinin cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemiş ise tedavi giderleri de talep edilebilmektedir.
Maddi hasarlı trafik kazası, herhangi bir kişinin bedeni zarara uğramadığı, ancak araç veya mal varlıklarında maddi zararların meydana geldiği kazaları ifade eder. Bu tür kazalarda talep edilebilen tazminat türleri arasında;
Karayolları Trafik Kanunu'nun 85. maddesi, motorlu araç işletenlerin, işleten sıfatıyla verdikleri zararlardan sorumlu olduklarını düzenlemektedir. Dolayısıyla, kazaya karışan aracın işleteni, kazada meydana gelen maddi hasarın tazmininden sorumlu tutulmaktadır.
Trafik kazası sonucu kişinin bedenen iş gücü kaybına uğraması durumunda malul kaldığı oran, bakiye ömür, kusur ve aldığı ücret nispetinde aldığı tazminata Maluliyet Tazminatı denilmektedir. Maluliyet tazminatı; sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 56. maddesinin 2. fıkrasına göre, ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilmektedir. Maluliyet tazminatı, sakatlık oranı, kişinin yaşı ve kazadaki kusur oranı nazara alınarak hesaplanmaktadır.
Ekonomik geleceğin sarsılması tazminatı, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54. maddesince düzenlenen bir tazminat türüdür. Bu tazminat, kişinin yaşamında ekonomik varlığını sürdürebilmesini etkileyen durumlar sonucunda talep edilmektedir.
Yaralamalı trafik kazası sigorta ödemesi ne kadar olacağı hesaplanırken kişinin yaşı, mesleki durumu, gelir seviyesi ve çalışma potansiyeli gibi unsurlar ön planda değerlendirilmektedir. Özellikle genç bir bireyin ekonomik geleceği ile emeklilik yaşındaki bir bireyin ekonomik beklentileri birbirinden farklıdır. Bu nedenle her bir vaka özelinde farklı yaklaşımlar benimsenmektedir.
Tazminat hesaplama yöntemleri, kazaların mağdurlar üzerinde yarattığı ekonomik etkileri objektif bir şekilde değerlendirme esasına dayanır. Hesaplama sürecinde matematiksel modeller ve aktüeryal yöntemlerden sıklıkla faydalanılmaktadır. Bununla birlikte, kişinin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin mevcut ve gelecekteki ihtiyaçları da hesaba katılmaktadır.
Kaza sonrası mağduriyet yaşayan kişilerin haklarını alabilmeleri için öncelikle kimden tazminat talep edebileceklerini bilmeleri gerekir. Trafik kazası tazminatı taleplerinin doğru muhataba yöneltilmesi, sürecin hızlı ve sorunsuz ilerlemesi açısından önemlidir. Bu bölümde, trafik kazası sonrasında hangi kişi ve kurumlardan tazminat talep edebileceğinizi detaylı olarak inceleyeceğiz.
Trafik kazasında kusurlu olan sürücü, Türk Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca haksız fiil sorumluluğu taşır. Sürücünün kusuru oranında, meydana gelen zararların tazmininden sorumlu tutulması söz konusudur. Kazada kusurlu olan sürücü, araç sahibi olsun ya da olmasın, mağdur tarafa karşı maddi ve manevi tazminat borcu altına girer.
Özellikle belirtmek gerekir ki, kusurlu sürücünün yalnızca araçtaki hasardan değil, aynı zamanda kaza mağdurunun tedavi masrafları, ilaç giderleri, fizik tedavi ücretleri ve çalışamadığı süreçteki maaş kaybı gibi zararlardan da sorumlu olduğu bilinmelidir. Kaza sonrasında kusurlu sürücünün sorumluluğu, kusur oranı ile sınırlıdır.
Karayolları Trafik Kanunu'nun 85/1. maddesi gereğince, aracın sahibi ve işleteni de trafik kazasından doğan zararlardan sorumlu tutulmaktadır. Araç sahibi, trafik tescil kayıtlarında aracın sahibi olarak gözüken kişidir. Genellikle aynı zamanda aracın işleteni olarak kabul edilmektedir.
Ancak araç sahibinin, aracın üzerinde fiili hakimiyeti bulunmadığını, araç için bir başkasının harcamalarda bulunduğunu veya araç üzerindeki ekonomik çıkarın bir başkasına ait olduğunu kanıtlayabilirse, işleten sıfatının bulunmadığını ispatlayarak sorumluluktan kurtulabilmektedir. Bunun yanı sıra, kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince, aracın bir başkasının kontrolündeyken kazaya karışmış olması, araç sahibinin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.
Yaralamalı trafik kazası sigorta ödemesi sorumluluğu, trafik kazasına karışan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) veya poliçe kapsamına göre İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası hangi sigorta şirketi tarafından yapılmışsa o sigorta şirketine aittir. Sigorta şirketleri, kazaya ilişkin belgelerin kendilerine ulaşmasıyla birlikte 8 günlük süre zarfında kişilerin giderlerini karşılamakla yükümlüdür.
Sigorta şirketleri genellikle dava açtırmadan ödeme yapmayı tercih ederler. Buna karşın, sigorta şirketlerinin yaptıkları hesaplar genellikle mahkeme sonunda alacakları miktardan düşük olabilmektedir. Kaza tazminatı talebinde bulunulabilmesi için gerekli evraklar arasında trafik kazası tespit tutanağı, hasara ait fotoğraflar, sürücülerin ehliyet ve ruhsat fotokopileri gibi belgeler yer alır.
Güvence Hesabı, bazı özel durumlarda trafik kazası mağdurlarının zararlarını karşılamak üzere Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği bünyesinde kurulmuş tüzel kişiliğe sahip bir kuruluştur. Buradan talep edilebilen tazminatın üst sınırı, kaza tarihindeki teminat limitleri ile sınırlıdır.
Hesaptan tazminat talep edilebilecek başlıca durumlar şunlardır:
Önemli bir husus, Güvence Hesabı'nın genellikle yalnızca bedeni zararları karşılaması, maddi hasarları karşılamamasıdır. Manevi tazminat talepleri de Güvence Hesabı kapsamına girmemektedir.
Tazminat talep edebilen kişiler, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendikleri tarihten itibaren 2 yıldır. Başvurunun reddedilmesi durumunda doğrudan Güvence Hesabı aleyhine dava açılabilmektedir.
Trafik kazalarının ardından mağdurların hakları ve alabilecekleri tazminatlar, uğranılan zararın türüne göre değişmektedir. Trafik kazası tazminatı talep edebilmek için, öncelikle hangi zararların karşılanabileceğini bilmek gerekir.
Kaza sonrası yaralanmalarda tedavi giderleri, kişinin bedenen eski haline dönmesi için yapılan tüm masrafları kapsar. Bu giderler sadece hastane ödemelerini değil, tedavinin gerektirdiği yol masrafları ve bakıcı ücretlerini de içerir. Türk Borçlar Kanunu'na göre, tedavi giderleri haksız fiil kaynaklı zararlar arasında açıkça tanımlanmıştır.
Önemli bir nokta, Yargıtay kararlarına göre henüz yapılmamış ancak gelecekte yapılması zorunlu tedaviler, yaşam boyu kullanılacak ilaçlar ve protezler için yapılacak masrafların da "gerçekleşmiş zarar" olarak kabul edilmesidir. Dolayısıyla, bu giderler için de tazminat talep edilebilmetkedir.
Kazanç kaybı, trafik kazası nedeniyle yaralanan kişinin çalışamadığı süre boyunca uğradığı gelir kaybını ifade eder. Kaza nedeniyle oluşan yaralamalı trafik kazası sigorta ödemesi bu zararları da kapsar. İş gücü kaybı ise kaza sonucunda kişinin çalışma gücünde meydana gelen azalmadır.
Trafik kazası sonucu kişinin iş gücü kaybına uğraması durumunda, kaybın derecesi belirlenmektedir. Kişinin kazançlarında bir azalma olmasa bile, aynı işi yaparken daha fazla güç harcaması nedeniyle "güç kaybı tazminatı" isteme hakkı vardır. İş gücü kaybı hesaplanırken kişinin mesleği, yaşı ve kazadaki kusur oranı dikkate alınır.
Ekonomik geleceğin sarsılması tazminatı, Türk Borçlar Kanunu'nun 54. maddesinde düzenlenmiştir. Bu tazminat, kişinin yaşamında ekonomik varlığını sürdürebilmesini etkileyen durumlar sonucunda talep edilmektedir. Yaralamalı trafik kazası sigorta ödemesi ne kadar olacağı hesaplanırken, kişinin yaşı, mesleki durumu ve çalışma potansiyeli değerlendirilmektedir.
Ekonomik geleceğin sarsılması, iş gücü kaybından farklıdır. Kişi çalışma gücünden bir şey kaybetmese de, bedensel zarar nedeniyle kariyer olarak ilerlemekte zorlanabilmektedir. Ayrıca, mesleğinde kabul görmekte sorunlar yaşayabilmektedir.
Destekten yoksun kalma tazminatı, bir kişinin ölümü nedeniyle desteğinden yoksun kalanların zararlarını karşılamak için ödenmektedir. 2918 sayılı Karayolu Trafik Kanunu'na göre, destekten yoksun kalma tazminatı kusurlu aracın trafik sigortasından karşılanır.
Destekten yoksun kalma hakkına sahip olanlar genellikle ölenin eşi, çocukları, anne-babası ve düzenli destek aldığını ispatlayan diğer kişilerdir. Tazminat hesaplanırken ölenin yaşı, mesleği, geliri ve destek sağladığı kişilerin durumları dikkate alınır.
Maddi hasarlı trafik kazalarında, araçtaki ve içindeki eşyalardaki hasarlar için kaza tazminatı talep edilebilmektedir. Bu kapsamda araç değer kaybı tazminatı, onarım masrafları ve kira kaybı tazminatı gibi farklı kalemler bulunmaktadır.
Araç değer kaybı, aracın tamiri mümkün olsa bile piyasa değerinde meydana gelen düşüşü ifade eder. Onarım masrafları, kazadan sonra aracın tamir edilmesi için yapılan tüm harcamaları kapsar. Kira kaybı ise, araç tamirdeyken kiralanan alternatif aracın bedeli için talep edilmektedir.
Manevi tazminat, kazada yaşanan acı, elem ve ızdırap gibi manevi zararların karşılığı olarak talep edilmektedir. Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesine göre, bedensel bütünlüğü zedelenen kişi manevi tazminat isteyebilmektedir. Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, yakınlar da manevi tazminat talep edebilmektedir.
Sonuç olarak, trafik kazası tazminatı talep etme hakkınızı bilmek ve doğru şekilde kullanmak büyük önem taşır. Trafik kazası sonrasında yaralanma, ölüm, maddi hasar, maluliyet ve ekonomik geleceğin sarsılması durumlarında tazminat alabileceğinizi unutmayın. Kazanın türüne ve şiddetine bağlı olarak kusurlu sürücüden, araç sahibinden, sigorta şirketinden veya Güvence Hesabı'ndan haklarınızı talep edebilirsiniz. Ayrıca, tazminat taleplerinin belirli yasal süreler içinde yapılması gerektiğini akılda tutmak şarttır. Dolayısıyla, hak kaybı yaşamamak için trafik kazası sonrasında vakit kaybetmeden uzman hukukçulardan destek almanız son derece önemlidir.
Tazminat hesaplaması; kişinin maluliyet oranı, kazadaki kusur oranı, yaşı ve aylık geliri gibi faktörler dikkate alınarak yapılmaktadır. Ayrıca tedavi giderleri, iş gücü kaybı ve manevi zararlar da hesaplamaya dahil edilmektedir.
Evet, şikayetçi olmadan da tazminat alınabilmektedir. Kaza mağduru, şikayetçi olmasa bile hukuki yollarla zararının tazmini için ayrı bir hukuk davası açabilmektedir. Kaza anında şikayetçi olmadığını belirtmiş olsa bile, sonradan tazminat davası açmasında bir engel yoktur.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında trafik kazası ölüm tazminatı limitleri kaza türüne ve araç tipine göre değişiklik gösterebilmektedir.
Kazada %100 kusurlu olmanız durumunda, karşı tarafın trafik sigortası hasarınızı karşılamamaktadır. Eğer kasko sigortanız yoksa, tüm masrafları kendi bütçenizden karşılamanız gerekir. Ayrıca, karşı tarafın zararlarından da sorumlu olursunuz.
Güvence Hesabı'ndan tazminat; sigortalının tespit edilememesi, zorunlu sigortanın yaptırılmamış olması, sigorta şirketinin iflas etmesi veya ruhsatının iptal edilmiş olması ve çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazalarda işletenin sorumlu tutulamaması gibi durumlarda talep edilebilir. Ancak genellikle yalnızca bedeni zararlar için geçerlidir.