Araç sahibi olarak kasko ve trafik sigortası arasındaki farkları tam olarak biliyor musunuz? 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu gereği, Türkiye sınırları içerisinde her araç sahibinin trafik sigortası yaptırması zorunludur. Ancak kasko tamamen isteğe bağlı olarak yaptırılmaktadır.
Bu yazımızda, bu iki önemli sigorta türü arasındaki farkları detaylı şekilde inceleyeceğiz. Zorunluluk durumlarından teminat kapsamlarına, hangi durumda hangi sigortanın devreye gireceğine kadar birçok konuyu ele alacağız. Böylece aracınız için en doğru korumayı nasıl sağlayacağınızı öğreneceksiniz.
Trafik sigortası, Türkiye'de her motorlu araç sahibinin yaptırması zorunlu olan bir sigorta türüdür. Kasko ile karşılaştırıldığında temel farkı, kazalarda karşı tarafın zararlarını teminat altına almasıdır. Bu bölümde trafik sigortasının kapsamını detaylı olarak inceleyeceğiz.
Trafik sigortası, diğer adıyla Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91. maddesi uyarınca her motorlu taşıt sahibinin yaptırmakla yükümlü olduğu bir sigorta türüdür. Bu yasal zorunluluk, trafiğe çıkan her aracın üçüncü şahıslara verebileceği zararları güvence altına almayı amaçlar. Sigortasız araçlar trafikten men edilebilmektedir. Araç sahiplerine ise para cezası uygulanır.
Bu sigorta, Karayolları Trafik Kanunu'na göre, motorlu aracın işletilmesi sırasında üçüncü şahısların ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesi durumunda, sigortalıya düşen hukuki sorumluluğu karşılamak üzere düzenlenmiştir. Böylece, hem mağdurların hakları korunmakta hem de sosyal güvenlik sistemi üzerindeki yük azaltılmaktadır.
Trafik sigortası, karşı tarafta oluşabilecek üç temel zarar türünü kapsamaktadır:
Ayrıca kaza sırasında haklı olduğunuz halde karşı tarafın dava açması durumunda avukatlık ücretleri de trafik sigortası kapsamındadır.
Trafik sigortası teminat limitleri Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenmekte ve her yıl güncellenmektedir.
Sigorta kapsamının sınırları vardır ve hasar ödemesi kusur oranına göre değişmektedir. Kazada karşı taraf yüzde yüz kusurluysa, hasarın tamamı sigorta poliçe limitleri dahilinde karşı tarafın trafik sigortası tarafından karşılanır. Teminat limitleri araçların türüne göre de değişiklik gösterebilmektedir.
Kasko değeri ise tamamen farklı bir kavram olup, araç değerini temel alan ve aracınızın kendi hasarlarını da kapsayan ayrı bir sigorta türüne aittir.
Araç sahiplerinin isteğe bağlı olarak yaptırdığı ve kendi araçlarında meydana gelen hasarları güvence altına alan bir sigorta türüdür. Trafik sigortasından farklı olarak, poliçe sahibinin kendi aracının hasarlarını da kısmen veya tamamen karşılar. Aracınızın çarpışma, yanma, çalınma gibi çeşitli risklere karşı korunmasını sağlayan bu sigorta, beklenmedik masraflara karşı bütçenizi korur.
Kasko değeri, Türkiye Sigorta Birliği (TSB) tarafından aylık olarak güncellenen ve araçların marka, model ve üretim zamanına göre değerlerinin sıralandığı bir listedir. Bu değer, aracınızın hasar görmesi durumunda sigorta şirketinin ödeyeceği tazminat tutarını belirlemede temel rol oynar. Sıfır araçlarda imalatçı ve ithalatçı firmalardan alınan fiyat listeleri referans alınırken, ikinci el araçlarda piyasa değeri göz önünde bulundurulmaktadır. Ayrıca, araca sonradan eklenen aksesuar ve yedek parçalar da kasko değerini etkiler.
Kasko sigortasının başlıca teminatları şunlardır:
Bununla birlikte, sigorta şirketleri rekabet koşulları altında teminatları zenginleştirmiş ve neredeyse standart hale getirmişlerdir. Örneğin, aracınızın ihtiyaçlarınıza göre özelleştirilmiş teminatlarla korunması mümkündür.
1999 depremi sonrası birçok sigorta şirketi deprem, sel basması gibi doğal afet hasarlarını standart kasko teminatlarına eklemiştir. Dolu, yıldırım, fırtına, toprak kayması gibi doğal afetler nedeniyle aracınızın zarar görmesi durumunda bu zararlar kaskonuz tarafından karşılanır. Dahası, aracınızın çalınması durumunda -aracın bulunma ihtimaline karşılık- otuz günlük bekleme süresi sonunda tazminat ödenmektedir.
1990'lardan itibaren pek çok şirket tarafından "yol yardımı" veya "asistan" hizmetleri kasko poliçeleriyle birlikte sağlanmaya başlanmıştır. Kaza sonucu aracınızın serviste kalması durumunda ikame araç hizmeti sayesinde, tamir süreci tamamlanana kadar kullanabileceğiniz bir araç temin edilmektedir. Mini onarım hizmeti ise çizik, ezik ya da cam çatlamaları gibi küçük hasarların hızlı bir şekilde giderilmesini sağlar. Bu hizmet genellikle hasarsızlık indirimi etkilenmeden ve ücretsiz olarak sunulmaktadır.
Araçlarımızı korumak için kullandığımız kasko ve trafik sigortası birbirinden tamamen farklı amaçlara hizmet eder. Bu iki sigorta türü arasındaki temel farkları anlamak, araç sahipleri için doğru sigorta kararlarını vermekte büyük önem taşır.
Kasko ve trafik sigortası arasındaki en temel fark, birinin zorunlu diğerinin isteğe bağlı olmasıdır. Trafik sigortası, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu gereği her araç sahibinin yaptırmak zorunda olduğu bir sigorta türüdür. Yaptırmamanın cezai yaptırımı vardır. Buna karşılık, kasko tamamen isteğe bağlı olarak yaptırılan bir sigorta çeşididir.
İki sigorta türü arasındaki diğer önemli fark, hangi zararları karşıladıklarıdır. Trafik sigortası kusurlu olduğunuz kazalarda karşı tarafın maddi ve bedeni zararlarını teminat altına alır. Öte yandan kasko, öncelikle kendi aracınızın hasarlarını karşılar. Ayrıca kaza sırasında zarar gören kişisel eşyalarınız da kasko kapsamında değerlendirilmektedir. Ancak bu tür zararlar trafik sigortası kapsamına girmemektedir.
Trafik sigortası için teminat limitleri Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenmektedir ve sabittir. Bu limitler, karşı tarafa verilen hasarın tümünü karşılamıyorsa, sigortalı geri kalan hasar masrafını cebinden ödemek zorunda kalır. Kasko hizmetinde ise poliçe gereklilikleri ve kriterlerini, sigortalı kendi ihtiyaçlarına göre belirleme hakkına sahiptir. Kasko değeri de buna göre değişkenlik gösterir.
Kasko, aracın çalınması, yanması, park halinde kaza gibi kapsamlı teminatlar sunar. Bunun yanında ikame araç, yol yardım ve araç bakım hizmeti gibi ayrıcalıklar da sağlar. Trafik sigortası ise yalnızca seyir halindeki kazalarda maddi ve bedeni zararları karşılar. Aracınız hareket halinde değilse meydana gelen zararları karşılamamaktadır.
Kaza sonrası tazminat süreçleri kasko ve trafik sigortası arasında farklılıklar gösterir. Trafik sigortası kapsamında üçüncü şahıslara verilen zararların karşılanması için kimlik belgesi, araç ruhsatı, araç değerleme raporu gibi belgeler gereklidir. Kasko sigortasında ise aracınıza verilen hasar için doğrudan sigorta şirketine başvurabilirsiniz. Her iki durumda da sürecin hızlanması için gerekli belgelerin eksiksiz hazırlanması önemlidir.
Trafik kazaları, doğal afetler veya hırsızlık gibi durumlarla karşılaştığınızda hangi sigortanın devreye gireceğini bilmek çok önemlidir. Her farklı senaryoda, kasko ve trafik sigortası arasındaki temel farklar belirleyici rol oynar.
Trafik kazası meydana geldiğinde, öncelikle kusur oranları belirlenir. Karşı tarafın %100 kusurlu olduğu durumda, karşı tarafın trafik sigortası sizin aracınızın hasarını karşılar. Ancak, her iki tarafın da kusurlu olduğu kazalarda, zarar kusur oranına göre paylaştırılmaktadır. Örneğin, %50-%50 kusur durumunda, her bir tarafın sigortası karşı tarafın zararının %50'sini öder. Kalan %50'lik hasar araç sahiplerinin kendi sorumluluğundadır.
Kasko sigortanız varsa, kendi aracınızdaki hasarların tamamı, kusur oranınız ne olursa olsun karşılanır. Dahası, tek taraflı kazalarda (örneğin bir duvara çarpma) trafik sigortası devreye girmezken, kasko bu tür hasarları da öder.
Kazada %100 kusurlu olduğunuz durumda, sizin trafik sigortanız karşı tarafın maddi zararlarını ve bedeni zararlarını karşılar. Buna karşın, kendi aracınızdaki hasarları trafik sigortanız ödemez. Bu hasarların karşılanması için kasko sigortanızın olması gerekir.
Dolayısıyla, kusurlu olduğunuz kazalarda kasko sigortanız aracınızdaki hasarları karşılarken, trafik sigortanız karşı tarafın hasarlarını üstlenir. Ancak, sürücünün alkollü ya da uyuşturucu madde etkisindeyken kaza yapması durumunda kasko ödeme yapmayabilmektedir.
Deprem, sel, dolu, fırtına gibi doğal afetler sonucu aracınızın hasar görmesi durumunda sadece kasko sigortası devreye girer. Trafik sigortası doğal afetlerden kaynaklanan zararları kapsamaz.
Kasko sigortanız doğal afet teminatını içeriyorsa, aracınızın gerçek değeri baz alınarak ödeme yapılır. Bazı kasko poliçelerinde deprem muafiyeti olabilmektedir. Örneğin %5 deprem muafiyeti varsa, hasar ödemesi %5 kesintiyle yapılmaktadır.
Aracınız çalındığında yalnızca kasko sigortası tazminat öder. Trafik sigortası çalınma durumunda devreye girmez. Aracınızın çalındığını fark ettiğinizde derhal polise bildirimde bulunmalıdır. Beş iş günü içinde kasko şirketinize haber vermelisiniz.
Polis 30 gün içinde aracınızı bulamazsa, bu durumu belgeleyip sigorta şirketine bildirmeniz gerekir. Araç bulunmazsa, çalındığı tarihteki rayiç değeri üzerinden ödeme yapılmaktadır.
Sonuç olarak, kasko ve trafik sigortası birbirini tamamlayan ancak farklı amaçlara hizmet eden iki önemli sigorta türüdür. Aracınızı tam anlamıyla korumak istiyorsanız, bu iki sigortayı birlikte değerlendirmeniz oldukça önemlidir. Bütçeniz ve aracınızın değeri doğrultusunda kasko değeri ve teminat kapsamlarını belirleyerek, beklenmedik durumlar karşısında maddi kayıplarınızı en aza indirebilirsiniz. Ayrıca, sigorta poliçelerinizi düzenli olarak gözden geçirmek ve güncel tutmak da uzun vadede sizi daha iyi koruyacaktır. Böylece trafikte hem yasal yükümlülüklerinizi yerine getirmiş hem de aracınızı kapsamlı bir şekilde korumuş olursunuz.
Trafik sigortası zorunludur ve karşı tarafın zararlarını karşılar. Kasko ise isteğe bağlıdır ve kendi aracınızın hasarlarını kapsar.
Kasko sigortası, aracınızın çalınması, yanması, doğal afetlerden zarar görmesi ve kaza sonucu hasar alması gibi durumlarda devreye girer.
Trafik sigortası karşı tarafın zararlarını, kasko ise kendi aracınızın hasarlarını karşılar. Kusur oranına göre ödeme miktarları değişebilir.
Hayır, kasko sigortası trafik sigortasının yerini tutmaz. Her ikisi de farklı riskleri kapsar ve trafik sigortası yasal olarak zorunludur.
Kasko değeri, aracınızın sigorta şirketi tarafından belirlenen piyasa değeridir. Aracın markası, modeli, yaşı ve ek donanımları göz önünde bulundurularak hesaplanır.